Türkiye, çok iyi işletilen otelleri, kaliteli servisi ve misafirperverliğiyle aile tatilleri için popüler bir ülke olmanın yanı sıra yakın dönemde yapılan yeni yatırımlar ve etkili stratejilerin etkisiyle yüksek gelirli Avrupalı turistlerin de öncelikli tercih ettiği bir kültür ülkesi oldu.
Bu önemli gelişmede sadece her zaman başarılı çalışıp yenilikçi bir tutum içinde olan özel sektörün değil, aynı zamanda sektörü doğru şekilde yönlendiren Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da rolü büyük. Mehmet Nuri Ersoy gibi tecrübeli bir turizm profesyonelin yönetiminde önemli atılımlar gerçekleştiren bakanlık, özellikle uluslararası etkinlikler, spor turnuvaları ve festivaller gibi kısa süreli konaklamalar gerektiren ürünler geliştirdi. Bu ürünler özellikle yüksek gelirli Avrupalı turistlerin ülkeyi ziyaret etmelerini sağladı.
Bununla da yetinmeyen bakanlık, aynı zamanda turistlerin konforlu otellerin dışında da zaman geçirmesini sağlamak üzere harekete geçti. Bu amaçla turistlerin ilgisini çekecek ören yerlerinin sayısını artırmak isteyen bakanlık, kültür ve turizm alanlarını birleştirerek arkeolojik çalışmaları 12 aya çıkardı ve aynı zamanda da “Geleceğe Miras” projesi altında kazı noktalarını 172´ye yükseltti. Bunun yanı sıra “gece müzeciliği” gibi yenilikçi konseptleri geliştirerek turistlerin güzergahında bulunan anıtsal yapıları ve antik kentleri normal saatlerin dışında da ziyarete açan bakanlık, Afrodisias gibi açık hava müzelerinin ziyaretçi rekorlarına ulaşmasını sağladı.
Türkiye’nin yüksek gelirli turistlerin en çok tercih ettiği bir ülke haline gelmesini hedefleyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizmi hem 12 aya, hem de Türkiye’nin 81 iline yayılmasını istiyor ve amaçlarını şöyle özetliyor: "Ülkemizde 12 ay farklı ürün çeşitlemeleriyle turizm olsun istiyoruz. Turizm pastası nasıl dağılıyor diye baktığımızda ağırlıklı olarak Akdeniz ve Marmara Bölgesi, Türkiye’nin turizm gelirlerinin %80'ini alıyor. Ege Bölgesi yaklaşık %10'luk bir kısmını alırken Karadeniz ve Anadolu'nun diğer bölgeleri de kalan %10'luk kısmı paylaşıyor. Öncelikli hedeflerimizden bir tanesi de hem turist sayısını, geliri artırmak ama turistin 81 vilayete ve diğer bölgelere de yayılmasını sağlamak. Burada en hassas olduğumuz noktalardan biri Ege Bölgesi. Çünkü Ege Bölgesi'nin sahip olduğu potansiyeli, kültürel varlıkları, kıyıları, doğal kaynakları ile aslında turizmde hak ettiği yerde olmadığını düşünüyoruz. Turizmde hak ettiği yere getirmek için proje ve çalışmalarımıza devam ediyoruz."
Yüksek gelirli ve çevre bilincine sahip turistlerin sürdürülebilirliğe büyük önem verdiğinin farkında olan Bakan Ersoy, turizm tesislerinin sürdürülebilirlik sertifikasyonları ile ilgili olarak yoğun çalışmalar yürütüyor. Bu doğrultuda büyük başarılar kazanıldı ve Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 21 bin otelden 16 binden fazlasının bu konuda sertifika aldı.
Yüksek gelirli turistlerin Türkiye´ye gelmesini sağlamak amacıyla 200’den fazla ülkede tanıtım yapan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Türkiye’nin deniz, kum ve güneş tatili için uygun bir ülke olmasının yanı sıra gastronomi, doğa, kruvaziyer, bisiklet, spor, inanç, macera, mavi yolculuk, arkeoloji, kültür, tren turları ile sağlık turizm ve festivaller gibi 60’tan fazla ürünü sunduğunu vurguluyor. İstanbul, İzmir’ ve Bodrum’un artık dünyanın en saygın gastronomi seçkisi olan Michelin Rehberi’ne girmesi, bu bağlamdaki faaliyetlerin başarısını en açık ve güzel şekilde kanıtlıyor. Türkiye’nin bu gibi konularda emin adımlarla ilerlediğini gösteren bir diğer kanıt ise Ankara, Gordion Antik Kenti gibi UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren yerlerin gün geçtikçe çoğalmasıdır.
2023 yılında 56,7 milyon ziyaretçi ve 54,3 milyon dolar turizm geliri ile yakın gelecekte dünyanın 3. en önemli turizm ülkesi haline gelmeyi hedefleyen Türkiye, bu önemli başarının yanında aynı zamanda yüksek gelirli turistlerin en çok tercih ettikleri ülkelerden biri olmayı da hedefliyor.