Dünyanın en eski Neolitik alanlarından olan Karahantepe, son yıllarda gerçekleştirilen arkeolojik keşiflerle dikkat çekmeye devam ediyor. Taş Tepeler Projesi kapsamında tarihöncesine ışık tutan yeni keşiflerin yapıldığı alanlardan biri olan Karahantepe, Çin'de düzenlenen Şangay Arkeoloji Forumu’nda 2023 yılının en önemli 9 “Saha Keşif ve Araştırma” projesinden biri olmaya hak kazandı.
2013'teki ilk oturumundan bu yana iki yılda bir düzenlenen ve uluslararası düzeyde arkeoloji çalışmalarını destekleyen, önemli bir akademik platform olan Şanghay Arkeoloji Forumu’nun 5. edisyonunda, 32 ülkeden katılımcının yaptığı 973 değerlendirmenin sonucunda, 9 “Saha Keşif ve Araştırma” projesinden biri olan Karahantepe’nin başarısı, Türkiye’deki yoğun arkeolojik çalışmaların da göstergesi konumunda.
Karahantepe: Dünyanın Bilinen En Eski Neolitik Bölgesi
Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Şanlıurfa ve çevresinde devam eden araştırmalar, Karahantepe’nin de dahil olduğu Taş Tepeler Projesi kapsamında; bölgenin en tanınmış yerleşim yeri olan Göbeklitepe dışında Sayburç, Sefertepe, Harbetsuvan Tepesi, Gürcütepe, Çakmaktepe, Medik, Kurttepesi, Taşlıtepe, Ayanlar, Yoğunburç ve Yeni Mahalle’den oluşuyor.
Göbeklitepe ve Karahantepe, özellikle geçtiğimiz Ekim ayında, gün yüzüne çıkarılan yeni buluntularla dünya arkeoloji çevrelerinde oldukça ses getirdi. Bu çığır açıcı keşiflerde Karahantepe’de dönemin bilinen en büyük insan heykeli ortaya çıkarılırken; gerçekçi yüz ifadesiyle tarihöncesi sanatın en etkileyici örneklerinden biri olmaya aday olan 2,45 metre boyundaki heykel, bir seki üzerinde zemine sabitlenmiş olarak bulundu. Erkek heykelinin omuz kemikleri ve kaburgalarının vurgulanması ölümü, oturur pozisyonda olması ise canlı bir insanı çağrıştırıyor. Heykelin yanında, üzerine taş tabakların bırakıldığı bir seki ve sekinin içerisine yerleştirilmiş akbaba heykeli bulundukları yapının özel amaçlar için inşa edildiğine işaret ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı adına İstanbul Üniversitesi tarafından yürütülen kazılarda, Karahantepe ile aynı dönemde, Göbeklitepe'deki D yapısında ise kireç taşından yapılmış gerçek boyutlu bir yaban domuzu heykeli bulundu. Yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah pigment kalıntılarının görüldüğü heykel, döneminden günümüze kadar ulaşan ilk gerçek boyutlu boyalı heykel özelliği taşıyor. Göbeklitepe'de keşfedilen yaban domuzu heykeli, H şeklinde bir sembol, hilal, iki yılan ve üç insan yüzü veya maskesiyle süslenmiş bir seki üzerinde bulundu. Şanlıurfa il merkezine yaklaşık 12 kilometre mesafede bulunan Göbeklitepe, insanlık tarihinin en önemli miraslarından biri. Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki 18. varlığı olan bu arkeolojik alan, Neolitik Çağ gibi avcı-toplayıcı toplumlara dair algıları büyük ölçüde değiştirmiş durumda.
Sürdürülebilir Kültürel Miras
Kültürel mirasın sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla çok sayıda arkeolojik kazı ve restorasyon projesi gerçekleştiren Türkiye, bu ayın sonunda 750'ye ulaşması beklenen proje sayısıyla da bu alanda dünyaya öncülük eder durumda. Zengin kültürel miras alanlarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde 21 miras alanı bulunan Türkiye, bu yıl ise listeye Ankara, Gordion Antik Kenti ile Anadolu’nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri’ni ekletmişti. Geçtiğimiz günlerde de Türkiye’nin beş yeni değeri, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne kaydedilmiş ve böylelikle Türkiye’nin UNESCO’ya Kayıtlı Somut Olmayan Kültürel Miras Unsuru sayısı 30’a yükselmişti. Türkiye aynı zamanda UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine en çok unsur kaydettiren 2’nci ülke konumuna da yerleşmeyi başarmıştı.