TR
  • English
  • Türkçe
  • فارسی
  • español, castellano
  • Français
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • Deutsch
  • Gordion Antik Kenti’nin ardından, Anadolu’nun Orta Çağ’dan günümüze uzanan ve usta ahşap oymacılığı ile el işçiliğiyle tanınan ahşap direkli ve kirişli camileri de UNESCO Dünya Mirası Asıl Listesi’ne kaydedildi. Camiler, 10-25 Eylül 2023 tarihlerinde Suudi Arabistan Krallığı Riyad'da düzenlenen UNESCO Dünya Mirası Komitesi'nin genişletilmiş 45. oturumunda UNESCO Listesi'ne alındı. Böylece Türkiye’nin bu listedeki varlık sayısı 21’e ulaştı.

    Anadolu'nun ahşap camilerinin en iyi temsilcileri olarak öne çıkan tarihi camiler, aynı zamanda Türkiye'nin Dünya Miras Listesi'ne kayıtlı ilk seri kültür alanları oldu. Bu seri, her biri günümüz Türkiye'sinin farklı bir ilinde bulunan, 13. yüzyılın sonları ile 14. yüzyılın ortaları arasında Anadolu'da inşa edilen beş camiden oluşuyor. UNESCO listesindeki camiler arasında Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camisi, Eskişehir Sivrihisar Ulu Cami, Kastamonu Kasabaköy Mahmut Bey Camisi, Ankara Ahi Şerefeddin Cami veya Arslanhane ve Afyonkarahisar Ulu Cami yer alıyor.

    Farklı şehirlerde olmalarına rağmen bu camiler ortak teknik özelliklere sahipler. UNESCO'ya göre camilerin ayırt edici mimari tasarımı, düz ahşap tavanı ve çatıyı destekleyen sıra sıra ahşap iç sütunlardan (hipostil) oluşan ve yığma taşlardan yapılmış bir dış yapıyı içeriyor. Ayrıca yapılar, usta ahşap oymacılığı ve el işçiliğiyle de dikkat çekiyor. Kapıları, minberleri, sütun başlıkları, tavan kirişleri ve konsollarında görülen özenli ahşap işçiliği ile ustaların isimlerinin kayıtlı olduğu kündekâri tekniğindeki ahşap minberleri ve “Kalem İşi” adı verilen bezemeleriyle bu tarihî camiler olağanüstü bir marangozluk becerisi ile estetik anlayışı da sergiliyor. Orta Çağ'dan günümüze kadar iyi korunmuş olan bu tarihi yapılar, Anadolu yaşamını ve kültürünü yansıtıyor.

    UNESCO Listesi’ndeki Otantik Camiler

    Beyşehir Eşrefoğlu Camii, Anadolu'nun ahşap sütunlu ve kirişli camileri arasında en büyüğü. 1296-1299 yılları arasında inşa edilen cami, Selçuklu döneminin taş ve ahşap işçiliğinin ihtişamını yansıtıyor. Camii, pek çok Selçuklu camisinde görülen tüm özellikleri bünyesinde barındırıyor: Çok sayıda ahşap sütun, tamamen ahşap ve kalem işi motiflerle süslenmiş tavan ve tamamen ahşaptan yapılmış minber.

    Sivrihisar Ulu Cami, Anadolu'daki ahşap sütunlu büyük caminin bir diğer nadide örneği. 2.500 kişinin aynı anda ibadet edebildiği 8 asırlık Sivrihisar Ulu Cami'nin dört giriş kapısı ve 67 ahşap sütunun taşıdığı çatısı bulunuyor. Bu sütunların üst kısımlarını kalem işi motifler süslemekte. Cami aynı zamanda geometrik ve çiçek süslemelerle bezenmiş ceviz minberiyle de ünlü.

    Selçukluların (Anadolu Selçuklu Devleti) gerilemesiyle kurulan beyliklerden Çandar Beyliği döneminde 1366 yılında inşa edilen Kasabaköy Mahmut Bey Camii, Anadolu'daki ahşap camiler arasında seçkin bir yere sahip. Camii, kendine özgü iç mekanı, ahşap yapısı ve tek çivi kullanılmadan inşa edilmiş olmasıyla dikkat çekiyor. Caminin bir sanat şaheseri olan taç kapısı günümüzde Kastamonu Etnografya Müzesi'nde korunuyor.

    Arslanhane olarak da bilinen Ahi Şerefeddin Camii, dışarıdan oldukça sade görünüme sahip olmasına rağmen sekiz asırlık geçmişi olan önemli bir eser. 13. yüzyılın başlarında inşa edilen camiye, doğusunda yer alan mezarın duvarına gömülü antik aslan heykeli nedeniyle Türkçe’de aslan barınağı anlamına gelen ‘Arslanhane’ adı verilmiştir. Tek katlı cami, 24 ahşap sütunu ve mermer sütun başlıkları ile devşirme malzemenin ahşapla uyumunu ortaya koyuyor.

    Kentin en büyük camilerinden biri olan Afyonkarahisar Ulu Cami, 1272-1277 yılları arasında inşa edilmiş. Cami, ahşap ve tuğla mimarisi ve çinileri ile Selçuklu döneminin eşsiz örneklerinden biri. Ahşap kirişli çatısı, başlıkları usta zanaatkarlar tarafından yapılmış 40 ahşap sütunla desteklenmekte.

    Anadolu'nun Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma ahşap camileri, çivisiz ahşap kullanımı ve etkileyici el işçiliğine sahip dekorasyonlarıyla, dini mimarinin nadide örnekleri arasında yer alıyor. Osmanlı döneminin merkezden uzak bölgelerinde ahşap çatılı ve ahşap sütunlu cami yapma geleneği 20. yüzyılın başlarına kadar devam etti. Bu eşsiz camiler tematik bir rota üzerinde ziyaret edilebilir: https://faith.goturkiye.com/authentic-wooden-mosques